Şapka ve Kıyafet Devrimi - (25 Kasım 1925): Osmanlı toplumunda bir kıyafet birliği yoktu. Müslümanlar toplumdaki yerlerine ve aldıkları görevlere göre değişik biçimde giyinirlerdi. Gayri Müslimler ise kendilerine göre giyinmekteydiler.II. Mahmut döneminde bu kargaşa önlenmeye çalışılmış hiç değilse devlet memurlarının düzgün bir görünüşe kavuşmaları için çaba sarf edilmişti.Onun zamanında memurlar ceket, pantolon giymişler başlarına da Balkanlar’daki Yunanlılar ve Tunuslularca kullanılan fes giymeye başlamışlardı.Bazıları bu festen dolayı II. Mahmut’a gavur padişah sıfatını takmışlardı.Uzun bir süre fes geri kalmışlığın simgesi olarak kaldı.
Mustafa Kemal Ülke halkını her alanda çağdaş ve uygar düzeye çıkarabilmek için değişiklikler tasarlarken, giyim konusundaki bu kargaşaya son vermek için dış görünüşüyle de bunu vurgulaması gerektiğine inanıyordu. Bunun için 25 Ağustos 1925'te Kastamonu'ya yaptığı bir gezide başına şapka giyip, "Buna şapka derler" diye halkı şapka giymeye özendirmesinden sonra, 25 Kasım 1925'te “Şapka Giyilmesi Hakkındaki Kanun” çıkarılıp, dinsel giysilerle sokakta gezilmesi yasaklanmıştır. Böylece toplum kılık - kıyafet olarak da modern bir görünüşe kavuşmuş oldu. Mustafa Kemal Türk kadınının da kıyafetine asla dokunmamıştır. Türk kadını kendi kendini çağdaş kıyafete kavuşturmuştur.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 154165 defa okunmuştur.
Sakine Çelimsiz diyor ki:
Sakine Çelimsiz