Cumhuriyetin Vatandaşlarıyız - Atatürk’te Vatandaşlık Bilinci: Cumhuriyet öncesi, temel hakların birçoğundan yoksun olan Türk milleti cumhuriyet sayesinde layık olduğu haklara kavuşmuştur. Cumhuriyetle elde edilen haklar, vatandaşların devlete ve birbirlerine karşı sorumluluklarını da belirlemiştir. Atatürk insan hak ve sorumluluklarını şöyle açıklamıştır:
“Hakların en birincisi, yaşamak hakkıdır. Diğer bütün haklar ve bu haklara karşılık olarak yapılan görevler, hep yaşamak hakkına dayanır. Bugünkü hukuk, insanları, her kim olursa olsun, herhangi memlekette bulunursa bulunsun, yaşamak hakkına sahip sayar. şüphe yok, bir insanın yaşamak hakkı, onu diğerlerinin yaşamak hakkına saygı göstermek göreviyle başlar. Bu fikri daha açık ifade edelim: Bir insanın hakkı, diğer bir insan için görev olur ve yine bir insanın görevi de diğer insanın hakkı demektir. ‘Hak’, ‘yetki’ dedğ imiz zaman hemen aynı şeyleri anladığımız gibi ‘görev’, ‘zorunluluk’,‘yükümlülük’, ‘ödev’ ve ‘borç’ da birbirinden ayrılmayan şeylerdir. Anlıyoruz ki hakkın bulunduğu yerde görev ve görevin bulunduğu yerde hak vardır. İnsanlar, toplumsal yaşamda haklardan ve görevlerden örülmüş bir ağ içinde düşünülebilir.” (Afet İnan, Medeni Bil
giler, s. 56.)
İnsan ait olduğu topluma faydalı hizmetler üretebildiği ölçüde vatandaşlık bilincine erişmiş demektir. Vatandaş olma bilincinde olan insanlar, sorumluluklarının farkındadırlar. Bu gerçeği Atatürk şu şekilde ifade etmiştir:
“En iyi bireyler, kendinden çok, bağlı olduğu toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına yaşamını veren insanlardır.” (Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, s. 337)
Kanunlara uymak, yurdumuzu korumak, askerlik yapmak, kazancımız oranında vergi vermek, seçimlerde oy kullanmak başlıca sorumluluklarımızdır.
“Vatandaş olan bir insanın, devlet kurmuş bir topluma bağlı bir bireyin, verginin kalkabileceği hakkında fikir edinmesi ve buna yöneltilmesi, bu toplumun çökmesini ve devletin batmasını istemekle birdir. Askerlik nasıl bir vatan görevi ise vergi de vatandaşın kesinlikle yerine getirmeye mecbur olduğu bir borçtur. Vatandaşı millete karşı, milletin gelişmesini ve ayakta durmasını sağlayacak önlemlere karşı koymak en büyük bir ihanettir.” (Atatürk’ün Adana Seyahatleri, s. 36-37.)
Cumhuriyet yönetiminde devlet de vatandaşların hak ve özgürlüklerini korur, bunları anayasa ile güvence altına alır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bizlere sağladığı haklar kişisel, sosyal, ekonomik ve siyasal haklar şeklinde Anayasa’mızda belirtilmiştir. Kişi dokunulmazlığı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, özel yaşamın gizliliği, din ve vicdan özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü bu hak ve özgürlüklerimizden bazılarıdır. Temel hak ve özgürlüklerimizin güvence altına alınmasıyla özgür bir ortamda, güvenlik içinde, insana yaraşır bir yaşam sürdürmemiz mümkün olmuştur.
Kaynak: TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Devlet Kitapları Serisi, İstanbul, s. 148, 2009.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 27265 defa okunmuştur.