Mondros Ateşkes Antlaşmasından Sonra Gelişen Olaylar


Mondros Ateşkes Antlaşmasından Sonra Gelişen Olaylar: Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasında kısa bir süre sonra uygulama başladı. Bir yandan Türk orduları terhis ediliyor, bir yandan da Osmanlı Devleti’nin ulaşım ve haberleşmesi, askeri önem taşıyan maden ve ürünleri, düşman denetimine geçiyordu. Bütün silahlarımıza, cephanelerimize, her türlü savaş araç ve gereçlerine el konuyordu. Bunların yanı sıra İstanbul ve Çanakkale Boğazları işgal ediliyor, içlerinde Yunan savaş gemilerinin de bulunduğu güçlü bir anlaşma Devletleri donanması İstanbul Limanı’nda demirliyordu (13 Kasım 1919). Sözde, İstanbul henüz işgal edilmemişti. Ama düşman her an kenti ele geçirebilirdi. Çünkü İstanbul’da bir karargâh kurmuşlardı. Buraya gelen İngiliz, Fransız, İtalyan subay ve erlerine azınlıklarca coşkun gösteriler yapılıyordu. 500 yıllık başkent işgal edilmiş sayılabilir.

Öte yandan Ateşkes Anlaşması’nın yedinci maddesi uyarınca, yurdun çeşitli yerlerine düşman askerlerinin çıkarılmasına başlanmıştı. İngilizler Musul, Urfa ve Antep (Gazi Antep) ile Maraş (Kahraman Maraş) illerine girdiler. Fıransızlar, Adana ve dolaylarını işgal ettiler ve beraberlerinde getirdikleri Ermenileri, Türklere karşı silah

landırdılar. İtalyanlar, Antalya dolayları ile Konya’yı ele geçirdiler. İngilizler ayrıca Karadeniz’in önemli noktalarına küçük birlikler yolladılar. Samsun ve Merzifon’u denetimleri altına aldılar.

Bütün bu olaylar sırasında, Osmanlı Hükümeti sadece ateşkes hükümlerine uyup uysal bir biçimde Anlaşma Devletlerinin buyruklarını yerine getiriyordu. Başta bulunan Padişah Vahdettin tahtını, tacının kaygısındaydı. Memleketin elden gitmekte oluşu onu etkilemiyordu. Ortalıkta bir ittihat ve Terakki Partisi düşmanlığı başlamıştı. Partinin ileri gelenleri ve her yerde izleniyor, tutuklamalar oluyordu. İş başındaki ittihatçı olmayan hükümetler de Padişahın istediği çizgide gidemediklerinden uzun süre yerleri koruyamıyorlardı.

Nitekim Ahmet İzzet Paşa Kabinesi kısa bir süre sonra çekildi, yerini Tevfik Paşa Kabinesi aldı. Bu arada yetkileri çok az olan Osmanlı Parlamentosu da Padişah tarafından dağıtıldı. Zaten Parlamento, azınlıkların mebusları tarafından, birtakım engellemelerle işlemez hale getirilmişti. Artık, tam anlamıyla çökmek üzere olan Osmanlı İmparatorluğu’nda bir kargaşa, bir düzensizlik ve belirsizlik vardı. Sonunda Tevfik Paşa kabinesi de istifa etti. Yerine, Padişahı istediği yöne sürüklemekle ün yapmış olan Damat Ferit Paşa, sadrazam (başbakan) oldu.(10 Mart 1919).

Kaynak: Lise ve Dengi Okullar İçin TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Kitabı, Devlet Kitapları, Milli Eğitim Basımevi, Sayfa 39, Ankara, 2004.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 48867 defa okunmuştur.