İki Savaş Arası Dönemde Avrupa


İki Savaş Arası Dönemde Avrupa: I.Dünya Savaşı Sonrası Barışı Koruma Çabaları: I.Dünya Savaşı’nın yarattığı felaket dünyada barış çabalarını hızlandırdı. Wilson İlkeleri’nde dünya barışını koruyacak bir örgütün kurulması istenmiştir. Paris Barış Konferansında 32 devlet tarafından uluslararası bir teşkilatın kurulması kabul edildi. 10 Ocak 1920'de merkezi Cenevre olmak üzere asil üyelerini

I.Dünya Savaşı'nda galip gelen devletlerin oluşturduğu Milletler Cemiyeti kuruldu. Daha sonra çok sayıda devlet katıldı. ABD kuruluşun fikir babası olmasına rağmen senatosunun kabul etmemesinden dolayı Cemiyete katılmadı. Türkiye davet üzerine 1932’de Cemiyete katıldı. Kuruluşunda 18 üyesi olan cemiyet 1920'de 48, daha sonra 63 üyeye ulaştı.

a) Dawes Planı: Versailles (Versay) Antlaşmasıyla Almanya, savaş tazminatı veya tamirat borcu ödemeyi kabul etmişti. Tazminat borçlarını tespit komisyonu, 1921'de Almanya’ya 56 milyar dolar borç çıkardı, ama Almanya itiraz edince bu borç 33 milyar dolara indirildi.

Almanya bu borcu da ödemeyince Fransa, Belçika’yla birlikte A

lmanya'nın sanayi bölgesi Ruhr'u işgal etti. İngiltere ve ABD, sorunu barışçı yöntemlerle çözmek İçin araya girdi. Sonunda Amerikalı Charles G. Dawes’in hazırladığı ödeme planı, 1924 Ağustosunda Londra’da hazırlanan bir protokolle kabul edildi. Dawes Planı’na göre Almanya için toplam bir borç miktarı saptanmamış; yalnız 250 milyon dolardan başlayarak ve giderek artan oranda yıllık ödemeleri öngörmüştü.
Ayrıca Almanya'ya 200 milyon dolar kredi verilecekti ve Fransa Rhur bölgesini boşaltacaktı. Bu gelişme Alman-Fransız ilişkilerini düzeltti ve Lokarno Antlaşmalarına giden yolu açtı.

b) Lokarno Antlaşmaları (16 Ekim 1925): Alman Başbakanı Stresemann’ın, Fransa, İngiltere, İtalya ve Almanya'nın katılımıyla bir saldırmazlık antlaşması yapmayı teklif etmesi üzerine görüşmeler başladı ve İsviçre'nin Lokarno kentinde antlaşmalar İmzalandı. Bu antlaşmalara göre,

1) Almanya-Fransa ve Almanya-Belçika sınırlarını yani Almanya’nın batı sınırları kesinleştiren antlaşmaya göre Almanya; Fransa ve Belçika’ya saldırırsa İngiltere bu devletlere askeri yardım yapacaktı. (İngiltere, Almanya'nın doğu sınırına güvence vermemiştir.)

2) Almanya doğu sınırlarını (Çekoslovakya ve Polonya sınırları) silah zoruyla değiştiremeyecekti. Böyle bir durumda Fransa bu devletlere yardım edecekti.

Bu antlaşmalar Almanya'yı tekrar uluslararası diplomasiye ve İşbirliğine çekmesi açısından önemlidir. Bu antlaşmalardan sonra 1926 yılında Almanya Milletler Cemiyeti’ne üye olarak kabul edildi.

c) Washington Deniz Silahlarının Sınırlandırılması Konferansı (1922): Bu konferans, Uzakdoğu’da büyük bir güç olarak ortaya çıkan Japonya ile bölgenin üstün gücü ABD arasındaki rekabetle yakından İlgilidir. Bu konferansta imzalanan antlaşmaya göre; ülkeler birbirinin Pasifik’teki topraklarına saygı göstermeyi taahhüt ediyor, Çin'in toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı korunuyor, Çin toprakları üzerinde ekonomik ve ticari fırsat eşitliği politikası benimseniyordu. Böylece, bu “Açık Kapı Politikası" Çin’in sömürge olma statüsü devam edecekti (Dokuz Devlet Antlaşması; ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Belçika, Çin, İtalya, Hollanda, Portekiz).

Bunun yanında ABD, İngiltere, Japonya, Fransa ve İtalya arasında deniz silahlarını sınırlayan bir antlaşma da imzalandı.

d) Londra Deniz Silahsızlanması Konferansı (1930): Bu konferansta ABD, İngiltere ve Japonya, gemi tonajlarının sınırlandırılması konusunda anlaşmaya vardılar.

e) Briand-Kellogg Paktı (27 Ağustos 1928): 1927 yılında, Fransa Dışişleri Bakanı Aristide Briand, Fransa'ya Avrupa’da prestij kazandırmak amacıyla ABD ile Fransa arasında savaşı kanun dışı sayan karşılıklı bir antlaşma yapılmasını önerdi. ABD Dışişleri Bakanı Kellogg ise savaşı ulusal politikanın bir aleti olmaktan çıkarma taahüdünün çok taraflı antlaşmayla sağlanması önerisinde bulundu.

Briand-Kellogg Paktı veya Paris Paktı adı verilen antlaşma, öncelikle dokuz devlet arasında imza edildi. (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Polonya, Belçika ve Çekoslovakya). 1928 yılının sonuna kadar bu pakta Türkiye ve Sovyet Rusya dahil 46 devlet daha katıldı. Bu pakta göre;

a. Antlaşmayı imza eden devletler, devletler arasındaki antlaşmazlıkların çözümlenmesi İçin savaşa başvurmayı lanetlediklerini ve savaşı birbirleriyle ilişkilerinde milli siyasetin bir aracı olarak kabul etmediklerini,

b. İmzacı devletler niteliği ve kaynağı ne olursa olsun aralarındaki her tür antlaşmazlık ve çekişmelerde barış yollarından başka bir yol izlememeyi esas aldıklarını kabul ve ilan ederler.

Ancak İngiltere ve Fransa'nın bazı çıkarlarını koruma çabaları, İtalya, Almanya ve Japonya’nın saldırgan ve yayılmacı politikalar izlemesi, Lokarno Antlaşmaları ile başlayan ve Kellog Paktı’yla güçlenen barış dönemini sekteye uğratacaktır.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 5956 defa okunmuştur.