Anıtkabir’in Yerinin Seçimi: Ulu önder Atatürk’ün vefatının ardından kendisine yakışır bir anıtmezarlık arayışına girilmiştir. Saygı değer liderimiz vefatından önce mezarlığına dair vasiyette bulunmamış ve hazırlık yapmamıştır. Oysaki bizim geleneklerimizde bunlar mevcuttur. Atatürk anıt yaptırabilecek paraya sahipti ve isteseydi görkemli bir anıtta yaptırabilirdi fakat yaptırmadı, ulusuna her zaman güveni sonsuzdu, Türk ulusuna güvendi. Vefatından sonra bütün malını ve parasını ulusuna bağışladı. Ulusunun kendine nereyi layık görürse oraya gömmelerini uygun buldu. Atatürk hiçbir şeyin zorla olmayacağını düşünürdü. Kimsenin kendisine saygı ve sevgi duyması için çabalamazdı, zaten hak ediyorsa ulusu ona verirdi. Öylede oldu Türk ulusu vefasını gösterdi ve atasının güvenini boşa çıkarmadı. Atasına olan son borcunu yapmak üzere hazırlıklara başladı. Liderine yakışır bir anıtmezar yaptırmak için özel bir komisyon kurdurdu. Bu komisyon anıtmezar yapımı için en uygun yer belirleme sürecine girdi. Atatürk’ün bazı sözleri üzerine düşünmeye başladılar. “ Elbet bir gün öleceğim, beni Çankaya’ya gömer, hatıramı yaşatırsınız” sözü anıtmezarın Çankaya’da
olması üzerine yoğunlaşsa da komisyon tarafından uygun bulunmadı. Zaten Atatürk net bir yerde istememişti ve belirtmemişti bir başka olayda ise “ Beni milletim nereye isterse oraya gömsün.
Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer, Çankaya olacaktır” demiştir. Yanı ulusunun kararına güvenmiştir. Atatürk’ün arkadaşı bir gün ölüm muhabbeti açıldığında ulus meydanı istikametinden istasyona doğru giden yol üzerinde, dört yolun kavşağında ki yuvarlak yerin anıtmezar için uygun olduğunu ileri sürmüştür Atatürk ise “ İyi ve kalabalık yer. Fakat ben böyle bir yeri milletime vasiyet edemem” sözleriyle düşüncesini belirtmiştir. Atatürk çok şehir merkezinde ve insanların neşe bulacağı ortamları anıt mezarlık için uygun görmemiştir çünkü ulusunun neşesini söndürmek istemezdi. Recep Peker bir gün Atatürk’ün mezarlığının yurdun her bir köşesinden getirilen topraklar içine yatırılmasını önermişti, Atatürk çok duygulandı ve Afet İnan’a bunu unutma demişti. Sonuç olarak Atatürk belli bir yer vasiyet etmemişti ve Afet İnan bir sözünde Atatürk’ün “Beni milletim nereye isterse oraya gömsün.” sözünü hatırlatarak bu konuda rahat olunması gerektiğini bildirdi.
Komisyon tarafından Anıtkabir’in yerinin seçimi için Çankaya, Etnografya Müzesi, Karatepe, Ankara Kalesi, Bakanlıklar, Eski Ziraat Mektebi, Gençlik Parkı, Hıdırlıktepe, Gazi Osman Çiftliği seçenekler arasına alınmıştır.
Komisyonun büyük bir çoğunluğu Çankaya için hem fikirken toplantılar sonucunda Rasattepe’nin uygun olduğuna karar verilmiştir. Çünkü yüksektedir ve Ankara’nın her yerinden rahatlıkla görülebilmektedir. Ayrıca Dikmen ve Etlik’in oluşturduğu yarımaya karşı yıldız görevinde olacaktı bu anıtmezar. Ve Ankara atasını kucaklayacaktı. Gezi sırasında Atatürk’ün yolu Rasattepe’ye düşmüştü ve Emin İnankur’a dönerek “ Bu tepe ne güzel bir anıt yeri” demiştir. Bu sözle birlikte oy bütünlüğü kolaylıkla sağlandı ve Rasattepe 15.06.1939’da bedeli ödenerek kamu himayesine alındı.
Yazan: Burcu TUZTAŞ – Makale Yazarı
- Okuma Sayısı: Bu yazı 9355 defa okunmuştur.