Birinci Balkan Savaşı (8 Ekim 1912)


Birinci Balkan Savaşı (8 Ekim 1912): Aralarında anlaşma sağlayarak Balkan Birliği’ni kuran Balkan devletleri Osmanlı Devleti’nden Makedonya’da ıslahat yapmasını istediler. Bu istekleri reddedilince 8 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ettiler. Böylece Birinci Balkan Savaşı başlamış oldu. Bu savaşa hazırlıklı olmayan Osmanlı Devleti, Uşi Antlaşması’nı imzalayarak İtalya ile olan savaşa son vermesine rağmen yine de Balkanlarda başarılı olamadı. Çünkü Osmanlı Genelkurmayı, savaş tehlikesi belirdiği halde askerlerin bir bölümünü terhis etmişti. Ayrıca orduya siyaset girmiş, bu yüzden komutanlar arasında siyasi fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar baş göstermiştir. Osmanlı ordusunun teknik donanımının yetersizliği, Trablusgarp Savaşı nedeniyle Balkanlar’da yeterli asker ve silah yığınağının yapılamaması, donanmanın yetersiz olması gibi nedenler Osmanlı ordusunun hemen hemen her cephede yenilgisine neden olmuştur.

I. Balkan Savaş’ının Savaşı'nın Gelişim Süreci

Birkaç hafta içinde Balkan Yarımadası’nda bulunan son toprak parçaları da elimizden çıktı. Bazı bölgelerde Türk askerleri kahramanca çarpışmış ise de birlikler arasında uyum sağlanamadığından savunmalar sonuçsuz kal

mıştır. Savaş Karadağlıların Yeni Pazar’a saldırısıyla başladı. Sırplar, İşkodra ve Manastıra; Yunanlılar, Yanya ve Selanik’e saldırdılar. Bulgarlar; Edirne, Kırklareli ve Lüleburgaz’ı alarak Çatalca’ya kadar ilerlediler. Tüm Makedonya; Bulgar, Sırp ve Karadağ orduları tarafından işgal edildi. Yunanlılar Ege adalarına asker çıkararak İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada dışındaki tüm adaları işgal etti. Bu işgallere karşı Rauf (Orbay) Bey komutasındaki Hamidiye Savaş gemisi tek başına Ege’ye açılmış, fakat Yunan donanması karşısında fazla bir varlık gösterememiştir. Ortaya çıkan bu durum karşısında Osmanlı Devleti’nde iktidarda bulunan Kamil Paşa Hükûmeti savaşın durdurulmasını istemeye başladı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti ile Balkan devletleri arasında görüşmeler başladı.

3 Aralık 1912’de Ateşkes Antlaşması imzalandı. Balkan devletleri ile Osmanlı Devleti arasında bu gelişmeler olurken İtalya ve Avusturya’nın da kışkırtmaları ile durumdan yararlanan Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. Böylece Arnavutluk Osmanlı Devleti’nden ayrılan en son Balkan devleti oldu. Ancak bu sırada, Kuzey Arnavutluk’un Sırbistan tarafından işgal edilmiş olması, devletlerarası yeni sorunlara neden oldu. Avusturya ve İtalya; Sırplardan, Arnavutluk’tan çekilmelerini istemeye başladı. Bu da Avusturya-Rusya ilişkilerini gerginleştirdi. Bu durumda Fransa, Rusya’yı destekledi. Almanya, Avusturya’yı tutmakla beraber savaştan yana değildi. İngiltere ise sorunun barışçı yollardan çözümlenmesini istiyordu. Bu sorunun bir Avrupa savaşı haline gelmesini istemeyen İngiltere ve Almanya’nın çabalarıyla Avusturya, sorunun bir konferansta ele alınmasını kabul etti.

Londra Konferansı ve Sonuçsuz Kalışı

Balkan bunalımına çözüm bulmak ve barışı korumak için 17 Aralık 1912’de Londra Konferansı toplandı. Konferansın çalışmaları iki konu etrafında toplandı. Bunlardan birincisi, Osmanlı Devleti ile Balkan devletleri arasındaki sınırı ve barış esaslarını belirlemek; ikincisi ise, Osmanlı Devleti’nden ele geçirilen toprakların Balkan devletleri arasında paylaşılmasından doğan ve aynı zamanda büyük devletleri karşı karşıya getiren anlaşmazlıkları çözümlemekti. Bu esaslar üzerinde çalışmalarına başlayan Londra Konferansı’nda bazı güçlükler ortaya çıktı. Bunda Balkan devletlerinin, Osmanlı Devleti’nden Adriyatik kıyısından Marmara kıyısına kadar olan toprakları ve Ege’deki tüm adaları istemeleri etkili oldu. Bu nedenle Yunanistan Ege Adaları’ndan, Karadağ İşkodra’dan, Bulgaristan Edirne’den çekilmek istemiyordu. Buna karşılık Osmanlı Devleti de, Ege Adaları ile Edirne’yi vermek istemiyordu. Diğer taraftan Rusya ile Avusturya arasındaki gerginlik giderilemiyordu. Bu nedenlerle konferans sonuçsuz kaldı.

I. Balkan Savaş’ının Sona Ermesi

Bunun üzerine altı büyük devlet (Düvel-i Sitte) Osmanlı Devleti’ne ortak bir nota vererek Edirne’nin Balkanlılara verilmesini, Ege Adaları’nın da geleceğinin belirlenmesinin kendilerine bırakılmasını istediler. Bu sıralarda ise meydana gelen I. Balkan Savaşı yenilgisinden Kamil Paşa Hükûmeti’ni sorumlu tutan İttihat ve Terakki Partisi, 23 Ocak 1913’te “Babıâli Baskını” nı yaparak yeniden iktidara geldi. Mahmut Şevket Paşa başkanlığında yeni bir hükûmet kuruldu. Yeni İttihat ve Terakki Hükûmeti, büyük devletlerin vermiş olduğu notayı reddetti. Bunun üzerine, Osmanlı Devleti ile Balkan devletleri arasında savaş yeniden başladı. Ancak bu defa da başarı sağlanamadı. Üstelik İşkodra Karadağlıların, Yanya Yunanlıların, Edirne’de Bulgarların eline geçti. Bu durum karşısında Osmanlı Hükûmeti, büyük devletlere başvurarak, barış görüşmelerine yeniden başlanmasını istedi. Bunun üzerine Balkan devletleri ile Osmanlı Devleti arasında, 30 Mayıs 1913’de, Londra Antlaşması imzalanmıştır. (Lonra Antlaşması’nın detaylarının sitemizin Ateşkes ve Antlaşmalar bölümünde bulabilirisiniz.)

Kaynak: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları (Açık Öğretim Lisesi- Meslekî Açık Öğretim Lisesi) İçin Hazırlanan 11. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 1 Ders Notları, Alim ÖZTÜRK, s 10, 2007

- Okuma Sayısı: Bu yazı 15655 defa okunmuştur.