Düşmandan Kaçılmaz: İnsanlar hayatlarında başarılı olmak istiyorlarsa mutlaka üst düzeyde sorumluluk duygusuna sahip olmalıdır. Sorumluluk almaktan çekinenler kendilerine ve çevresine en fazla zarar veren ve aldıkları görevde başarılı olamayan, dünyaya geliş nedenini de kavrayamamış insanlardır. Ülkemizin kurtuluşunda, kuruluşunda ve bugünkü düzeyine gelmesinde en büyük pay sorumluluk bilinci yüksek, kendini ulusuna ve geleceğe adamış insanlarındır. Atatürk’te bu duygular çocukluğundan itibaren mevcuttu. O, ulusuyla, onun sorunlarıyla yatmış kalkmış, hayatını buna adamıştır. Asla sorumluluktan kaçmamıştır. Aşağıdaki anekdot da O’nun bu özelliğini yansıtan güzel örneklerden birisidir.Çanakkale Savaşı’nın en amansız günüydü. Mustafa Kemal 34 yaşında Arıburnu’nda İstanbul’u karadan çevirip almak isteyen düşmanların karşısındaydı.25 Nisan günü İngilizler Arıburnu’na asker çıkarmaya başlamışlardı. Orada bulunan küçük birlik geri çekiliyordu. Bunu gören Mustafa Kemal, karşılarına dikildi:
- Nereye gidiyorsunuz?
- Efendim, düşman...
- Nerede?
- İşte
261 rakımlı tepede düşman çıkarma yapıyordu. Bizim birliklerden daha yakındı. Kaybedecek zaman yoktu. - Düşmandan kaçılmaz.
- Kurşunumuz kalmadı.
- Süngünüz var ya... Süngü tak!... İleri?...
Mehmetçikler, büyük komutana uymuş, süngü takmışlardı. En uygun noktaya geldiler.
- Yat...
Düşman askerleri, karşılarında ateşe hazır Türk kuvvetlerini görünce sindiler ve ateşe başladılar. Zaman kazanılmıştı. Mustafa Kemal yanındaki subayı gerideki birliklere haberci gönderdi. Yetişen Mehmetçikler düşmanı püskürttü.
Hadi BESLEYİCİ, Atamız Atatürk, s.116-117
- Okuma Sayısı: Bu yazı 11442 defa okunmuştur.