Türkiye’de Çok Partili Dönem


Türkiye’de Çok Partili Dönem: Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş Nasıl Olmuştur II. Dünya Savaşı sonrasında demokratik ülkelerle birlikte hareket etmeyi seçen Türkiye, içeride de bazı düzenlemeler yaptı. Bu düzenlemelerin başında demokrasinin bir gereği olan çok partili hayata geçiş yer aldı. Türkiye, Atatürk Döneminden itibaren çağdaşlaşma ve demokratikleşme yönünde büyük adımlar attı. Atatürk Döneminde yapılan çok partili hayata geçiş denemeleri çeşitli engellerle karşılaştı. Bu nedenle bu denemeler bir süre ertelenmek zorunda kaldı. Ancak II. Dünya Savaşı sonrasında dünyada oluşan gruplaşmalarda devletlerin siyasi durumları da etkiliydi. Bir tarafta Sovyetlerin öncülüğündeki sosyalist ülkeler, diğer tarafta ise demokratik Batılı ülkeler vardı. Uluslararası arenada Batıyı tercih eden Türkiye’nin, demokratikleşme açısından da bu devletlere ayak uydurması gerekiyordu. Böyle bir ortamda ülkemizde çok partili hayata geçiş için gerekli düzenlemeler yapıldı ve Demokrat Parti’nin kurulmasıyla tek partili dönem sona erdi.

Demokrat Parti’nin kurulmasıyla başlayan süreç 14 Mayıs 1950’de bu partinin iktidara gelmesiyle devam etti. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi dışında ilk defa bir p

arti iktidara gelmiş oldu. Ülkemizde çok partili dönemin başlamasıyla demokrasinin yerleşmesi açısından büyük bir adım atılmış oldu. Çünkü demokrasinin önemli yapı taşlarından biri, siyasi partilerdir.


Çok partili hayata geçiş döneminde kurulan ilk parti 18 Temmuz 1945’de “Millî Kalkınma Partisi” oldu. Daha sonra da 7 Ocak 1946’da “Demokrat Parti” kuruldu. 14 Mayıs 1950’de yapılan seçim sonucunda, 487 milletvekilliğinin 397’sini kazanan Demokrat Parti, 24 yıl kesintisiz iktidarda kalan Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerine iktidara geldi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birden fazla partinin katıldığı ilk seçim ise 21 Temmuz 1946 tarihinde yapıldı. Bu seçimle birlikte çok partili hayat, kısa sürede benimsendi. 1950 yılına kadar ülkede 25 siyasi parti daha kuruldu.

Kaynak: 8. Sınıflar İçin Tüm Dersler Yardımcı Ders Kitabı, sayfa: 847.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 7622 defa okunmuştur.