Atatürk’ün Eğitim ve Kültür Alanında Yaptığı Çalışmalar - İnkılaplar


Atatürk’ün Eğitim ve Kültür Alanında Yaptığı Çalışmalar - İnkılaplar: 15 Temmuz 1921’de Maarif Kongresi toplanmıştır. Ankara’da açılışını Atatürk’ün yaptığı, eğitim meselelerinin görüşüldüğü Maarif Kongresi toplandı. Bu kongre Kütahya-Eskişehir Savaşlarının sürdüğü sıralarda millî eğitimi programlamak üzere toplanmıştır.

3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu eğitimde birlik sağlanması için çıkarılmıştır. Böylece mektep ve medrese ayrımı ortadan kalkmıştır. Bu kanunla eğitimde birlik ilkesi benimsenerek millî kültür birliği de sağlanmıştır. Ayrıca eğitimin laikleşmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır.

1 Kasım 1928’de Harf İnkılabı yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Harf İnkılabı ile Arap alfabesi yerine Latin alfabesinden uyarlanan yeni Türk alfabesi kabul edilmiştir. Harf İnkılabı’ndan önce Arap alfabesi kullanılmaktaydı. Ancak bu alfabe şekil, ses ve gramer yapısı bakımından Türkçeye uymamaktaydı. Atatürk bir Harf Devrimi yaparak okuma yazmayı kolaylaştırmak, yaymak, çağdaş eğitim ve öğretimi gerçekleştirmek istiyordu. Yeni Türk Harflerinin kabulü hem eğitim - kültür alanında önemli bir yenilik olmuş hem de çağdaşlaşmanın hızlanmas

sağlanmıştır.


24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri açılmıştır. Yeni harflerin tüm yurtta öğretilmesi için okuma yazma seferberliği başlatılmıştır. Böylece eğitimin yaygınlaştırılması amaçlanmış ve genci yaşlısı temel eğitim almıştır. Bu okuma yazma seferberliğine Atatürk önderlik ettiği ve bizzat kendisi de halka okuma yazma öğrettiği için ona “Başöğretmen” unvanı verilmiştir.

15 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumu kurulmuştur. Osmanlı Döneminde tarih anlayışı İslam tarihi ve Osmanlı tarihi ile sınırlıydı. Mustafa Kemal, Türk tarihinin daha eski dönemlerinin, Türklerin kökeninin, Türklerden önceki Anadolu tarihinin de öğrenilmesini istiyordu. Ayrıca Atatürk, millî kütürümüzü geliştirmek ve çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak istiyordu. Millî kimliği oluşturmak, geliştirmek için Türk Tarih Kurumunu açmıştır. Bu kurum daha geniş ve sürekli olarak tarih araştırmaları yapılması için kurulmuştur. 2-11 Temmuz 1932’de yeni tarih görüşünün (Türk tarihinin başlangıcı Orta Asya) ve tarih öğretiminde tutulacak yolun öğretmenlere ve kamuoyuna anlatılması amacıyla I. Türk Tarih Kongresi yapılmıştır.

12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumu kurulmuştur. Osmanlı Devleti’nde Türkçe, Arapça ve Farsça karışımı Osmanlıca denilen bir dil oluşmuştu. Yazılan kitaplar Osmanlıca iken halkın konuştuğu dil Türkçe idi. İki çeşit dil kullanılır olmuştu. Konuşma dili ile yazı dili arasındaki farklılığın giderilmesi gerekiyordu. Ulusal bağların sağlamlaştırılması, kültürün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için dil birliğinin oluşturulması, Türk dilinin yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtarılması gerekiyordu. Türkçenin zenginliği ortaya konulmalı ve Türkçe bilim dili hâline getirilmeliydi. Türk Dil Kurumu bu amaçlarla kurulmuştur.

31 Mayıs 1933’te Üniversite Reformu yapılmıştır. Osmanlı Devleti Döneminden kalan Darülfünun kapatıldı, yerine İstanbul Üniversitesi kuruldu. Daha sonra Yüksek Ziraat Fakültesi açıldı. Yapılan çalışmalarla üniversiteler, özgür bilimin ve düşüncenin merkezi hâline getirilmeye çalışıldı. Ayrıca ülkemizin kalkınması için gerekli olan yetişmiş kadroların elde edilme şansı oluştu. Üniversitelerimiz kısa bir süre içerisinde modern kurumlar hâline gelmiş, batı standartlarında kurumlar olarak bilim dünyasında yerini almıştır. Bu da Atatürk’ün bilimsel gelişme ve kalkınmaya verdiği önemle gerçekleşmiştir.

22 Haziran 1935’te Ankara’da Dil ve Tarih-Coğ rafya Faklütesi kurulmuştur.

Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Tarih İçerikli Konu Anlatımlı YGS ve LYS Hazırlık Kitaplarından derlenerek oluşturulmuştur.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 22701 defa okunmuştur.