Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir - Kompozisyon


Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir - Kompozisyon: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarih olan 23 Nisan 1920 tarihi, yüce milletimizin kendisini yönetecek temsilcilerini kendi iradesiyle seçtiği tarihin adı veya diğer bir yaklaşımla kendisini, seçtiği temsilcileri vasıtasıyla yönetmeye başladığı tarihin adıdır. Devletimizin yönetim şeklinde bu tarihten itibaren başlayan büyük değişim ve dönüşüm süreci, Türk milletinin binlerce yıllık mazisindeki en köklü devrimi simgeleyen 29 Ekim 1923 tarihindeki Cumhuriyetin ilanı ile taçlandırılmıştır.

Cumhuriyetimizin en önemli kuruluş ilkesi olarak kabul edilen “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” düşüncesi, ülkemizi alakadar eden siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların yalnızca Türk milletine ait olduğu, başka hiçbir kurum, kuruluş, devlet, kişi veya müessesenin alınan bu kararlarda hükümranlık haklarına sahip olamayacağı, egemenlik haklarından kısmen veya tamamen vazgeçmek anlamında teslimiyetçi hiçbir yaklaşımın kabul edilemeyeceği ve bunlara kati surette müsaade edilmeyeceği anlamına gelir. Yani diğer bir deyişle millet, istikbalde yaşamak istedikleri ile ilgili olarak kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olan tek mercidir.

Diğer bir

açıdan bakacak olursak Egemenlik yönetme yetkisidir. Milli egemenlik ise; yönetme yetkisinin milletin biz zati kendisinde olması demektir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nda birçok konuda olduğu gibi egemenlik hakları konusunda da tek yetkili padişah idi. Padişah ülkeyi millete sormadan kendi istek ve arzuları doğrultusunda idare eder ayrıca ülke yönetimine talip olurken halkın iradesine başvurmadan kendi hanedan soyundan gelenlerin en güçlüsü ülke yöneticisi olarak devletin başına geçerdi.

Ulusal egemenliğe nasıl kavuştuğumuzun hikâyesine gelince: biraz önce egemenlik haklarını tamamen üzerinde topladığından bahsettiğimiz Osmanlı Sultanları bilhassa İmparatorluğun son dönemlerinde rahatlarını düşünmüşler ve ülke yönetiminde başarısız olmuşlardı bu ve bunun gibi nedenlerle memleket ekonomik ve teknolojik manada Batı’dan geri kaldı. Ülke sorunları ile ilgilenilmedi. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı patlak vermişti ve bu savaş tam dört yıl sürdü. Bilindiği gibi İttifak yaptığımız devletler yenildiği için Osmanlı Devleti de yenik sayıldı. Böylece memleketimiz; İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından işgal edildi. Padişah ve yandaşları ülkenin pay edilmesine bulundukları mevkileri muhafaza edebilmek adına ses çıkarmadılar.

Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadele’yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan Samsun’a geldi. Samsun’dan Amasya’ya, oradan da Erzurum’a ve Sivas’a geçti. Sivas ve Erzurum’da kongreler yaptı.Mustafa Kemal egemenliğin millette olması gerektiğine inandığından “Milleti yine milletin gücü ve onun aldığı kararlar kurtaracaktır. Tek bir egemenlik mevcuttur, o da milli egemenliktir.” Diyor bunu ilk defa Amasya’dayken tanzim ettirdiği genelge ile dikte ettiriyor ve tüm yurda duyuruyordu. Bunun üzerine memleketin dört bir yanından seçilerek gelen ve tarihimizde Heyet-i Temsiliye adı ile anılan temsilciler, milletvekilleri 23 Nisan 1920 günü Ankara’da toplanmışlardır. Bugün ilk Büyük Millet Meclisi’nin toplandığı bina Ankara’da Ulus Alan’ından istasyona giden caddenin başında olup halen tüm haşmetiyle durmaktadır. Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili olarak alınan bütün kararlar, yurdun dört bir tarafından gelen milletin temsilcilerinin hazır bulunduğu bu mecliste alınmıştır. Böylece Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde milletimiz dünyaya bir Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi vermiş ve bu ise sömürgeci devletlerin egemenliğinde ezilen milletler için de kurtuluş adına bir ilham kaynağı olmuştur.

Özet olarak 23 Nisan 1920 tarihi, Birinci Büyük Millet Meclisi’mizin toplandığı zor şartlar altında bulunan ülkemizin geleceğine yön verecek kararların ilk defa halkın iradesini yansıtan temsilciler vasıtasıyla alındığı yani egemenliğin millete ait olduğu ve gerçek manada demokratik sisteme geçişimizin başlangıç tarihidir. 23 Nisan 1920’de atılan bu adım, milletin yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu sebeple bu tarih Milli Egemenlik bayramımızdır. Bu vesileyle Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygı ile anıyoruz.

Yazan: İlker SÜTKEN – Site Admini ve Webmaster

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

- Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir - Anlamı - Açıklaması
- Milli Egemenliğin Devlete ve Topluma Sağladığı Faydalar
- Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir - Kompozisyon


- Okuma Sayısı: Bu yazı 13545 defa okunmuştur.