Lozan’da – Lozan Barış Antlaşması’nda Çözülemeyen Sorunlar - Meseleler


Lozan’da – Lozan Barış Antlaşması’nda Çözülemeyen Sorunlar - Meseleler: Lozan Barış Konferansı'nda ele alınan tüm meseleler çözüme kavuşturulamamıştır. Bu meseleler içinde Musul konusu Türkiye için en başlıca meseleydi. Musul ve Kerkük bölgeleri petrol rezervleri açısından oldukça zengin bölgeler olduklarından İngiltere bu coğrafyayı Türklere bırakmak istemediği gibi yine bu bölgede değerli kaynaklara yakınlığı açısından stratejik bir öneme sahip Hakkâri’yi de elde etmek istemiştir. Lozan’da uzun soluklu tartışmalara neden olan bu mesele çözülemeyerek sorunun çözümü Milletler Cemiyeti'ne bırakılmış, Cemiyet 5 Haziran 1926 tarihinde verdiği kararla Musul'u Irak'a yani orada egemen güç olan İngiltere'ye bırakmıştır. Hakkâri ise Atatürk'ün hasta haliyle hayatının son demlerinde ortaya koyduğu insanüstü gayretler sonucunda Türkiye'nin olmuştur.

- Lozan Barış Konferansı'nda Türkiye için ikinci önemli mesele de boğazlar sorunuydu. Lozan Konferansı'nda ortaya konulan çözüm yöntemi egemen bir devlet olmak isteyen Türkiye Devleti’nin egemenlik haklarına uygun bir durum taşımıyordu. Zira Konferans'ta, boğazlar rejimi bütün ülke gemilerinin denizden ve uçaklarının havadan serbestçe geçebilmesine savaşa girmesi halinde ise Türkiye'nin

boğazları kapatarak denetim altında tutmasına olanak sağlıyordu fakat diğer taraftan da Lozan'da imzalanan boğazlar sözleşmesi Boğazların her iki yakasının ve Marmara Denizi'ndeki adaların askerden arındırılması hükmünü de ortaya koyuyordu. Ayrıca İçinde Türk temsilcinin de bulunduğu ve merkezi İstanbul olan bir Boğazlar Komisyonu kurulması hükme bağlansa da bu komisyon belirli ve düzenli aralıklarla Birleşmiş Milletler Cemiyeti'ne rapor sunacaktı.
Bu nedenlerle Yeni Türkiye bunu kabul edemezdi. Nitekim 1936’da imzalanan Montrö Sözleşmesi ile bu kısıtlayıcı hükümler tamamen kaldırılmıştır.

- Lozan Barış Konferansı'nda Türkiye için üçüncü önemli mesele ise Hatay sorunudur. Bilindiği üzere Milli Mücadele'nin hüküm sürdüğü yıllarda Hayat Fransız nüfuz bölgesi içerisinde idi. Bu nedenle Kurtuluş savaşı sonlarına doğru Türkiye ile Fransa arasında imzalanan Ankara İtilafnamesi gereğince Hatay o dönem için Türkiye sınırları dışında kalmıştı. Lozan'daki süreçte ise Türkiye'nin bu sorunu kendi lehine çözmesi mümkün olmamıştır. Fakat sonraki yıllarda daha önce de dile getirdiğimiz gibi Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı sistematik ve bilinçli ve insan üstü gayretler sonucunda Hatay 1939 senesinde ulusal sınırlarımıza dahil edilebilmiştir.

- Balkan Savaşları sonucu elden çıkan Ege Adaları meselesi (İmroz, Bozcaada hariç olmak üzere) İsmet Paşa başkanlığındaki heyet tarafından tekrar barış masasına getirdiyse de devletler hukuku açısından evvelce imzalanan antlaşmalar yürürlükte olduğundan olumlu bir netice alınamamıştır.

- Bu arada savaş sonrası Yunanistan’la yapılması gerekli olan nüfus mübadelesi anlaşması da Lozan'da bazı tartışmalara neden olmuştur.

Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Tarih İçerikli Konu Anlatımlı YGS ve LYS Hazırlık Kitaplarından derlenerek oluşturulmuştur.

Bu başlıklar da dikkatinizi çekebilir:

- Lozan’da Osmanlı Devleti’nin Borçları ve Savaş Tazminatı
- Lozan'da Kapitülasyonların Kaldırılması
- Lozan'da Türkiye'nin sınırları ve Ege Adaları

- Okuma Sayısı: Bu yazı 45442 defa okunmuştur.