Trablusgarp Savaşı (1911-1912)


Trablusgarp Savaşı (1911-1912): Milli birliğini geç tamamlamış olan İtalya (1870) sömürgeciliğe çok geç başlamış, ekonomik yönden diğer Avrupa devletlerinden geri kalmıştı. Birliğini kurduktan sonra, gelişen sanayisine hammadde bulmak için güçsüz devletlerin topraklarından yararlanma yoluna gitti. Çünkü Fransa ve İngiltere gibi denizaşırı ülkelerden sömürge elde edecek gücü yoktu. Bu konuda çok geç kalmak istemeyen İtalya, Fransızların Tunus’u ele geçirmesi, İngiltere’nin Mısır’ı işgal etmesi üzerine Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp ve Bingazi’ye göz dikti.

Trablusgarp Savaşı’nın Nedenleri

-İtalya’nın gelişen sanayisi için ham madde ve pazar araması,
- Trablusgarp’ın ham madde bakımından zengin olması,
- Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın olması,
- Trablusgarp ve Bingazi’nin Osmanlı Devleti tarafından savunulmasının güç olması,
- Trablusgarp’ın İtalya tarafından işgal edilmesinin İngiltere, Fransa ve Rusya’nın, çıkarlarına uygun olması nedeniyle bu üç devletin işgale karşı sessiz kalmaları, İtalya bu nedenlerle Trablusgarp ve Bingazi’yi ele geçirmek için harekete geçti.

Trablusgarp Savaşı'nın Gelişim Sü

reci


Avrupa devletlerinin onayını alarak, onlarla kendisine Trablusgarp’ta hareket serbestliğini tanıyan gizli antlaşmalar yaptı. İtalya 1902’de Fransa ve İngiltere ile yaptığı antlaşmalarla Mısır’ın İngiltere’ye, Cezayir ile Tunus’un Fransa’ya ait olduğunu kabul etmesine karşılık Trablusgarp’ın da kendi nüfuz alanı içinde olduğunu bu devletlere kabul ettirmişti. İngiltere ve Fransa gelişen Alman tehlikesine karşı İtalya’yı yanlarına çekmek istediklerinden bunu kabul etmişlerdir.1909’da Racconigi Antlaşması ile İtalya Rusya’nın Boğazlardaki, Rusya da İtalya’nın Trablusgarp’taki çıkarlarını tanıdı. Almanya da İtalya’yı kaybetmek istemediği için işgale tarafsız kalmış ve Osmanlı Devleti’ni desteklememiştir.

İtalya Trablusgarp’taki hareketlerinin Avrupa devletleri tarafından engellenmeyeceği garantisini aldıktan sonra buradaki faaliyetlerine hız verdi ve en uygun anı beklemeye başladı. 28 Eylül 1911’de Osmanlı Devleti’ne Trablusgarp ve Bingazi’yi uygarlık açısından geri bıraktığını ve buradaki İtalyanlara kötü davranıldığını iddia eden bir nota vererek buraların kendisine verilmesini istedi. İtalya’nın bu isteği Osmanlı Devleti tarafından reddedilince 29 Eylül 1911’de Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. İtalya ilk olarak Trablusgarp’a saldırdı. Arkasından Tobruk, Derne ve Bingazi’ye asker çıkardı. Osmanlı Devleti buraya ne karadan ne de denizden yardım gönderme imkânı bulamadı. Karadan asker gönderemezdi; çünkü arada İngiltere işgalinde bulunan Mısır vardı. İtalya’yı Almanya’nın yanına itmek istemeyen İngiltere Mısır’ın tarafsız kalacağını ilan etti.

Böylece Trablusgarp’la karadan bağlantısı kalmayan Osmanlı Devleti için asker ve malzeme taşıma olanağı kalmadı. Osmanlı donanması da yetersiz olduğu için Akdeniz’de İtalyan donanması ile baş etmesi imkânsızdı. Bu sebeple Trablusgarp’a denizden de yardım gönderilemedi. Bu durum karşısında Mustafa Kemal (yüzbaşı) Enver Bey (binbaşı), Fethi Bey (Okyar-binbaşı), Nuri Bey (Conker-binbaşı) ve Ali Bey (Çetinkaya-yüzbaşı) gibi genç vatansever subaylar Osmanlı Genelkurmayından izin alıp gönüllü olarak Mısır ve Tunus üzerinden kıyafet ve kimlik değiştirerek Trablusgarp’a geçtiler. Burada yerli halkı örgütleyerek İtalyanlara karşı direnişe geçirdiler.İtalyanlara karşı büyük başarı kazandılar.

Mustafa Kemal’in Derne ve Tobruk’ta gösterdiği üstün başarı İtalyanların kıyılardan ülke içerisine ilerlemesine imkân vermedi. İtalyanlar bu direnme karşısında başarısız kalınca başarısızlıklarını örtmek ve Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için başka yollara başvurdular. Önce Çanakkale Boğazı’nı kuşattılar fakat başarılı olamadılar. Bunun üzerine Rodos ve On İki Ada’yı işgal ettiler. Bunlar da Osmanlı Devleti’nin tutumunu değiştirmesinde etkili olamadı. Ancak bu sırada Balkanlar’da Osmanlı Devleti’ne karşı Rusların desteği ile Balkan devletleri arasında “Balkan İttifakı” kuruldu. Osmanlı Devleti’nin İtalya ile savaş halinde olmasını fırsat bilen Balkan devletleri Osmanlı’ya savaş açınca Osmanlı Devleti zorunlu olarak İtalya ile barış antlaşması yaptı. 15-18 Ekim 1912’de İsviçre’nin kentinde Uşi Antlaşması yapıldı.

15-18 Ekim 1912’de İsviçre’nin Ouchı (Uşi) kentinde yapılan Uşi Antlaşması’na göre;

- Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı.
- İtalya diğer devletlerin onaylaması halinde kapitülasyonların kaldırılmasına karşı çıkmayacaktı.
- On İki Ada Balkan Savaşları sonuçlanana kadar geçici olarak İtalyanlara bırakıldı.
Yunan işgaline uğraması tehlikesine karşı İtalya’ya emanet bırakılan On İki Ada’yı
Balkan Savaşları sonucunda İtalya Osmanlı Devleti’ne vermemiştir. Lozan Antlaşması
ile Rodos ve On İki Ada İtalya’ya bırakılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar adaları elinde bulunduran İtalya bu savaşta yenilince, 10 Şubat 1947’de Paris’te imzalanan Barış Antlaşması ile işgal ettiği On İki Ada’yı Yunanistan’a vermiştir.

Kaynak: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları (Açık Öğretim Lisesi- Meslekî Açık Öğretim Lisesi) İçin Hazırlanan 11. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 1 Ders Notları, Alim ÖZTÜRK, s 7, 2007

- Okuma Sayısı: Bu yazı 30967 defa okunmuştur.