Geçmişten Günümüze Ermeni Sorunu Özeti


Geçmişten Günümüze Ermeni Sorunu Özeti: Tarihten Günümüze Ermeni Meselesi Türkler, MS 4. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya akınlar düzenlemişlerdir. Ancak Anadolu’nun bir Türk yurdu hâline gelmesi Selçuklular Döneminde olmuştur. 11. yüzyılda Selçuklular Anadolu’yu fethe başladığı sırada Anadolu'da yaşayan gruplardan biri de Ermenilerdi. O dönemde Bizans’ın hâkimiyeti altında bulunan Ermeniler; Türklerin Anadolu’yu fethiyle birlikte Selçuklular ve daha sonra Osmanlı Devleti’nin. hâkimiyetinde yaşamlarını devam ettirmişlerdir. 19. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı hâkimiyetinde sorunsuz bir şekilde yaşayan Ermeniler, bu tarihten itibaren Rusya gibi devletler tarafından Osmanlı Devleti’nin ülke bütünlüğüne karşı bir tehdit olarak kullanılmaya başlandılar. O tarihe kadar herhangi bir sorun yaşanmamasına rağmen 1878 Berlin Antlaşması ile birlikte Ermeniler, Rusların çabasıyla bir sorun hâline geldi. Berlin Antlaşması’nda yer alan 61. madde yabancı devletlerin Ermeniler ile ilgili konularda Osmanlı Devleti’ne müdahale etme hakkını sağlamıştır. Bu madde daha sonraki dönemde Ruslar ve İngilizler tarafından kullanılmıştır.

Ermenilerin dış güçler tarafından en yoğun kullanıldığı dönem I. Dünya Savaş

ı olmuştur. İtilaf Devletlerinin Anadolu’yu işgal için kullandığı kuvvetler içinde Ermeni unsurlar da yer almıştır. Aynı zamanda çeşitli kışkırtmalarla Ermeniler ayaklanmışlar, Doğu Anadolu’da birçok ilimizde katliamlarda bulundular. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni komitelerini kapatarak ülke aleyhine hareket eden bu komitelerin 2345 üyesini tutukladı. Buna rağmen Ermeniler, İtilaf Devletlerinin kışkırtmasıyla ayaklanma hareketlerine devam etti. Bunun üzerine Osmanlı Devleti 27 Mayıs 1915 tarihinde Tehcir Kanunu’nu çıkardı. Bu kanunla ülke aleyhine hareket eden Ermeniler göçe tabi tutuldu. Anadolu’da yaşayan Ermenilerden 438.758’i bu göçe tabi tutuldu. Bu dönemde Anadolu’da yaşayan Ermenilerin tamamı göçe tabi tutulmadı. Göçe tabi tutulanlar da Suriye, Halep gibi belirli yerlere yerleştirildi.

Daha sonra göç eden gruplardan geriye dönenler de oldu. II. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde bazı devletler Osmanlı Devleti’nin Ermenilere soykırım uyguladığını ileri sürmeye başladılar. Bunların arasında 24 Aralık 1964 tarihinde Kıbrıs Dışişleri Bakanı Kipriyanu’nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi’nde Ermeni Sorununu ortaya atarak Türkiye aleyhine karar çıkarmaya çalışması da yer almaktadır. Örnekte görüldüğü gibi sorun Ermeniler tarafından değil başka devletler tarafından kullanılmaktadır. O dönemde Kıbrıs’ta karışıklıklar yaşanmakta ve güneydeki Rumlar adadaki Türklere karşı saldırılar düzenlemektedirler. Türkiye’nin adadaki Türklere yardımını önlemek isteyen Rum dışişleri bakanı böyle bir iddiayı kullanmaya çalışmıştır.

1975 yılında ise Ermeni terör örgütü ASALA kuruldu. Bu örgüt özellikle çeşitli ülkelerdeki diplomatlarımıza karşı saldırılarda bulundu. Birçok görevlimizi katletti. ASALA’nın yanı sıra çeşitli ülkelerde yaşayan Ermeni grupları Ermenilere karşı bir soykırım yapıldığına dair bir karar aldırmak için çalışmalarda bulundular. Bu çalışmaları bazı devletler tarafından desteklendi. Ermenilerin bu çalışmaları günümüzde de devam etmektedir.

Ermeni sorunu ülkemizin güçlenmesini istemeyen çeşitli devletler tarafından kullanılmaktadır. Oysaki Osmanlı Devleti’nin çeşitli dönemlerinde devletin üst kademelerinde Ermeniler görev almış, diğer vatandaşlar gibi bütün haklardan yararlanmışlardır. Zaten Ermenilere uygulanan zorunlu göç uygulandığı tarihten çok sonra bir sorun hâline getirilmiştir. Burada çeşitli devlet ve grupların politik amaçları söz konusudur.

Kaynak: 8. Sınıflar İçin TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Yardımcı Ders Kitabı, sayfa: 198.

- Geçmişten Günümüze Ermeni Sorunu Özeti
- Ermeni Sorunu ve Ermenistan ile Savaş
- Ermeni Meselesi Kısaca – Maddeler Halinde

- Okuma Sayısı: Bu yazı 14929 defa okunmuştur.