Bayındırlık ve Ulaştırma Alanında Yapılan Yenilikler


Bayındırlık ve Ulaştırma Alanında Yapılan Yenilikler: Osmanlı döneminde Anadolu ihmal edilmiş, bayındırlık işlerinde Rumeli ve Arap ülkelerine ağırlık verilmiştir. Oysa Cumhuriyet Anadolu’yu her bakımdan bir bütün olarak kabul etmiştir.Ülkede sanayileşme başlayınca ülkenin birçok yeri bayındırlık eserlerine kavuşmuştur.Düşmanın yakıp yıktığı kentler devlet eliyle yeni baştan kurulmuştur. Anakara’nın Başkent olması üzerine Orta Anadolu’nun merkezi sayılan bu yörede, bayındırlık işlerine büyük bir hız verilmiştir. Böylece bozkırın ortasında yeni ve büyük bir kent doğmuştur. Ülkenin her yerine yeni hastaneler, okullar açılmış diğer taraftan kamu binalarının yapımı işine girişilmiştir.

Ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi için yola ihtiyaç vardı. Bir memleketin çeşitli yerlerinde üretiten mamüllerin dağıtılması, ham maddelerin taşınması, dışarıdan alınacak veya dışarıya satılacak malların belli merkezlerde toplanması, halkın türlü sebeplerle yurt içinde hareket edebilmesi ancak geniş bir yol ağının sağlanması ile mümkün olabilecekti.Osmanlı döneminde memleket bu yönden de büyük bir ihmale maruz kalmıştı. Karayolu hemen hemen hiç yoktu. Demir yolu yalnız Batı Anadolu’da vardı. Bu şebekeyi

de işletme hakkı yabancılara verilmişti. İşin şaşılacak yanı işletme zarar ederse bu zararı devlet kendi kasasından karşılamayı taahhüt etmişti.

Cumhuriyet hükümetleri büyük bir kararlılıkla yol yapımı işini ele aldılar. Yurdumuzun doğal ve ekonomik yapısına en uygun ulaşım aracı demir yolu idi. Salt öz kaynaklarımızla kısa bir sürede yurdumuzun doğusun, batısına, kuzeyine ve güneyine birkaç noktadan bağlantı sağlanarak Ankara-Kayseri-Sivas-Erzurum, Sivas-Samsun-Çarşamba, Zonguldak-Ankara, Sivas-Malatya-Fevzipaşa, Malatya-Diyarbakır hatlarıyla yurdun bütün önemli merkezleri birbirine bağlanmıştır. Cumhuriyetimizin ilk 10 yılı içinde 3500 km demir yolu yapılmıştır. Bir yandan da yabancıları elindeki demir yolları satın alınarak devlete bağlanmış ve kamulaştırılmıştır.Yapılan bu demir yollarının, ülke kaynaklarıyla bitirilmiş olması oldukça önemli bir olaydır. 1927’de Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı olarak Devlet Demir Yolları ve Limanları Genel Müdürlüğü kurulmuştur.Demir yolları ile birlikte karayolları, köprü ve liman yapımına da gidilmiş, kısa bir süre içerisinde memleketimizin ulaşım sorunu önemli ölçüde çözüme kavuşturulmuştur.

Diğer taraftan bir iki sahil kentimizdeki kuruluşlardan başka memleketimizde liman dahi yoktu. Cumhuriyet Hükümetinde, deniz ulaşımına da büyük önem verilmiş, Lozan’da elde edilen işletme hakkı ile Türk liman ve iskeleleri arasında yük ve yolcu taşıma hakkı Türk gemilerine verilmiştir. Satın alınan yeni gemilerle deniz ticaret filosu güçlendirilmiştir. Türk armatörlere kredi kolaylıkları sağlanmış, özel sektör gemi yapımına ve işletmeciliğine teşvik edilmiştir. 1930’dan sonra ise gemi inşası ve işletmeciliğinde devlet ön plana çıkmış, limanlar yapılarak deniz ulaşımı, iç ve dış ticaretin gelişmesi yolunda önemli adımlar atılmıştır. Daha sonra ise Türk kıyıları arasında düzgün posta seferleri işletme tekeli Denizyolları İşletmesi İdaresi’ne verildi. Deniz yollarını ve ticaret filosunu güçlendirmek için 1937’de Denizbank kurulmuştur.

Hava ulaşımı ile ilgili olarak da Türkiye’de ilk Milli Hava Ulaştırma Teşkilatı 1933’te Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi adıyla kurulmuş ve ilk ticari seferlerini Ankara, Eskişehir ve İstanbul arasında yapmıştır. Yeni hava meydanları yapılmış, uçak bakım onarımı için tesisler inşa edilmiştir. Daha sonradan Milli Hava Ulaştırma Teşkilatı 1938’de Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü adını almıştır.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 32069 defa okunmuştur.