Güneş Dil Kuramı ve Atatürk


Güneş Dil Kuramı ve Atatürk: Güneş Dil Kuramı nedir? Prof. Dr. Şerafettin Turan, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:"Güneş-Dil Kuramı diye anılan görüş, dillerin ortaya çıkışı, felsefesi, psikolojisi ve sosyolojisine ilişkin olarak öne sürülmüştü. Bunda da en büyük etken, o yıllar Avrupasında bu konuda çok değişik kuramların ortaya atılmasıydı.Bir Cizvit papazı olan Sümerolog H. Barenton, Sümerceyi bir anadil olarak değerlendiriyordu. (...) Kitabının 1. Cildinin başlığı, Sümercede korunmuş olan dillerin ilkel kökleri, ikinci cildin başlığı da bunların Sümerceden türeyişi idi. H. Barenton Paris'teki Türk Büyükelçiliğinden Atatürk'ün dil çalışmalarına önem verdiğini öğrenince özel bir mektupla birlikte ona kitabını göndermişti.Almanya'da Ernest Böklen de 1922'de yayımladığı kitabında dillerin kökenine ilişkin olarak bir A-Dil Kuramı öne sürmüştü. Viyana Üniversitesinde Doğu dilleri üzerine doktora yapmış olan Hermann F. Kvergic ise 1935 Ocak ayında hazırladığı 'Türk dillerindeki bazı öğelerin psikolojisi' adlı incelemesini Atatürk'e göndermişti. 41 daktilo sayfası tutan ve 55 bölüme ayrılmış olan bu yazı Atatürk'ü fazlasıyla ilgilendirmişti. Olayların tanığı Dilaçar'ın aktardığına

göre Güneş-Dil kuramı, işte bu metin üzerindeki çalışmalar sonucunda Avrupa'daki diğer incelemeler de dikkate alınarak ortaya çıkmıştı.

Güneş-Dil Kuramında, ilk sözcüklerin ve genel kavramların güneşten kaynaklandığı varsayılıyordu. Dilin doğuşunun duygusal haykırışlara dayandığı, en doğal haykırışın 'Ağ!' olup bunun da güneşin adı olduğu kabul ediliyordu. Ancak böyle bir kuramın öne sürülmesindeki amaç, Türkçeyi özleştirmekten vazgeçme değil, Türk Tarih Tezine paralel bir Dil Teorisi/ Kuramı kabul etmek idi: Türkçe, türk uygarlığı ve kültürü kadar eski ve bir anadildir. Türk dili, taş ve maden devirlerinde kültür sözcüklerini göçlerle yeryüzündeki dillere yayan eski ve büyük bir kültür dilidir.

Kuramın kökenleri bilinmeyen Arapça ya da başka dillere ait sözcüklerin Türkçe sayılması gibi bir yönde de kullanıldığı görülmüştü. Ama 1935'te başlayan ve Türk Dil Kurumu'nun 1936'daki üçüncü kurultayında kabul edilen Güneş-Dil Kuramının uygulamada kimi kez aşırılığa kaçıldığı ve bir çıkmaz yarattığı görülünce bundan vazgeçilmişti." (Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 3. Kitap, Yeni Türkiye'nin Oluşumu, 1923-1938, Bilgi Yayınevi, 1996, s. 110 ve ötesi.)

Atatürk'ün ulusçuluk anlayışına değil, "dine ve ırka" dayalı "milliyetçilik"e sarılanların, dil devrimini karalamak için kullandıkları Güneş-Dil Kuramı, birkaç yıl Türkiye'deki bilimcileri uğraştırmış, sonra tarihin sergenlerindeki yerini almıştır.

Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Yardımcı Kitaplar ile Ders Kitaplarından derlenerek oluşturulmuştur.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 16044 defa okunmuştur.