Cumhuriyetçilik İlkesi


Cumhuriyetçilik İlkesi: Cumhuriyetçilik, devletin yönetim şekli olarak cumhuriyeti benimseme, onu fazilet rejim olarak tanımlama, değerlendirme, koruma ve yaşatma demektir. Cumhuriyetçilik ilkesi, millî egemenlik ve seçim esasına dayanır.Yönetim şekli olarak cumhuriyet, başta devlet başkanı olmak üzere, yöneticilerin belli bir süre için halkın oyu ile seçildiği sistemdir. Bir kişinin veya zümrenin egemenliğine dayanmayan cumhuriyet yönetimi, halkın yönetime katılmasını amaçlayan bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet yönetiminin dışındaki yönetim şekillerinde, millet iradesine pek önem verilmez.

Atatürk’ün önderliğinde kurulan cumhuriyet demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Atatürk’e göre “Türk milletinin tabiat ve şiarına en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.” Atatürk, Türk milletinin karakter ve âdetlerine en uygun idarenin cumhuriyet idaresi olduğunu bu şekilde belirtmiştir. Çünkü cumhuriyet, millî egemenlik idealini, vatandaşın devlete ve devletin vatandaşa karşı hak ve görevlerini en iyi düzenleyen yönetim şeklidir. Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı temeller üzerine kurulmuştur. Cumhuriyetçilik ilkesi, halkçılık ve milliyetçilik ilkeleri

yle sıkı sıkıya bağlı ve bunları tamamlayıcıdır.

Türkiye Cumhuriyeti yönetiminin en başta gelen niteliği Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” İlkesini yansıtmaktadır. Devletimizin dayandığı temel prensiplerden biri olan bu ilkenin en iyi korunduğu ve gözetildiği yönetim, cumhuriyet yönetimidir. Cumhuriyet yönetimi, Türk milleti devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmuştur. Bu yönetimde devleti idare etmekle görevli olanlar, gerektiğinde millete hesap vermek zorundadırlar. Cumhuriyet yönetimi, vatandaşların hak ve hürriyetlerini en iyi şekilde düzenlemektedir. Cumhuriyet yönetiminin diğer bir niteliği ise düşünce serbestliğidir. Devlet aleyhine olmayan her türlü fikre saygı duyulur. Cumhuriyet yönetiminin çok önemli bir niteliği de; Türk milletinin hayatına yeni bir yön vermiş olmasıdır. Atatürk bunu şöyle vurgulamıştır: “Cumhuriyet yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini güvenli ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.” Cumhuriyet rejimi, en gelişmiş ve en ileri devlet şekli olarak Türk inkılâbının bir başarısı olmuştur.

Atatürk, “Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir… Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.” Ve “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir.” Sözleriyle cumhuriyet yönetiminin faydalarına örnekler vermiştir. Atatürk’ün önderliği ve Türk milletinin gücüyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sonsuza kadar var olabilmesi için iç ve dış tehditlere karşı milletce duyarlı olmamız gerekir. Türkiye Cumhuriyetinin iç ve dış tehditlere karşı güvencesi, milletin kendisi ve onun silahlı kuvvetleridir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetini iç ve dış tehditlere karşı korumak her Türk vatandaşı için korumak milli bir görevdir. Milletimiz ne kadar şuurlu ve Türk kültürü ile dolu olursa Türkiye Cumhuriyeti o kadar güçlü olur.

Atatürk, Gençliğe Hitabesi’nde, cumhuriyete yönelebilecek tehlikelere dikkat çekmiştir. “İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır.” Sözü ile Türk gençliğinin cumhuriyeti korumak için içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikeler karşısında uyanık olmasını istemiştir. Sağlam, sosyal ve kültürel temellere dayanan Türkiye Cumhuriyetinin korunması, Türk milletinin sonsuza kadar rahat ve huzurlu yaşamasının tek şartıdır. Türk gençliğinin en büyük görevi Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmaktır. Cumhuriyetçilik ilkesi, demokrasinin yeşerip gelişmesini ve kökleşmesini sağlamış, Türk milletinin hayatına yön vermiştir. Türk milleti çağdaşlaşma yolunda demokrasi yönetimi ile kısa zamanda büyük mesafeler almıştır. Cumhuriyetçilik ilkesinin temel şartı, çağdaşlaşmak, yükselmek ve ileri gitmektir.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 148388 defa okunmuştur.