Atatürk’ün Savarona ve Deniz Tutkusu ile İlgili Anısı


Atatürk’ün Savarona ve Deniz Tutkusu ile İlgili Anısı: Atatürk’ün İstanbul’daki mutluluklarından en önemlisi Florya’yı keşfetmesi oldu. Birkaç kez gidip gelmeden sonra buradaki plajı canlandırmaya karar vermişti. Deniz köşkü, alaturka deniz hamamı gibi bir şeydi. Atatürk denize o kadar ihtiraslı bir şekilde bağlanmıştı ki yıllarca yaz aylarını adeta su içinde geçirdi. Yüzme ve kürek idmanları yapar ve burada da halktan ayrılmazdı. İlk projeye göre, Atatürk Köşkü kumsalın sonundaki bir tepecik üstüne yapılacaktı, aşağıda da bir banyo yeri hazırlanacaktı. Kalabalıktan uzaklaşmayı istemedi. Yine ilk projeye göre demir yolu geri alınacaktı: Canım, dedi: “Ankara’da dağ başında yaşıyorum, İstanbul’da saraya hapsoluyorum; bırakın burada gelenleri gidenleri göreyim, hiç olmazsa, tren gürültüsünü duyayım.”

Savarona’nın Alınmasına Nasıl Karar Verildi

Büyükçe tekne olarak emrinde Ertuğrul Yatı vardı. Marmara için yapılmış bu yatla bir defa karadeniz’e çıkmıştı. Sert havada yat, az daha batıyordu. Memleket kıyılarını dolaşmak üzere İstanbul’dan uzaklaşınca Denizyolları’nın bir yolcu gemisini seferden alıkoymak gerekiyordu. İşte Atatürk’e yeni bir yat alınması bu gereksinim

den doğmuştu.


Amerikalı bir milyoner kadının yaptırmış olduğu Savarona, ileri sürülen bir düşünceye göre, Amerika’ya sokulmadığı için ucuza alınmıştı. Atatürk yatın planlarını görmüş ve yatı çok beğenmişti. Ne yazık ki yat geldiği zaman Atatürk’ün hastalığı ilerlemişti. Pek sevdiği bu yatta zamanının çoğunu yatakta geçirişti. Bir gün şöyle dedi: “Bir çocuğun oyuncağını beklediği gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu yat benim?” Atatürk’ü ölüm yatağına Savarona’daki kamarasından bir koltuğun içinde ancak götürebildiler. Yat Dolmabahçe Sarayı önünde boynunu bükerek Atatürk’ü boşuna beklemişti.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 39348 defa okunmuştur.